Tuzla Belediyesi Temmuz ayı olağan meclis toplantısının birinci oturumu, Pençe-Kilit Harekatı’nda şehit olan askerler için yapılan anmayla başladı. Gü
Tuzla Belediyesi Temmuz ayı olağan meclis toplantısının birinci oturumu, Pençe-Kilit Harekatı’nda şehit olan askerler için yapılan anmayla başladı. Gündem dışı konuşmaların yoğun olduğu oturumda, özellikle Tuzla Halk Plajı meselesi ve CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar tartışıldı.
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Tarık Balyalı’nın da katıldığı Meclis Toplantısında , meclis üyeleri, 2 Temmuz Madımak Katliamı, 5 Temmuz Başbağlar Katliamı ve 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ne ilişkin anlam ve önem vurgusu yaptı.
CHP Meclis Üyesi Ekin Gökmen, yaptığı konuşmada partisine yönelik baskıları eleştirerek, “31 Mart’ta millet değişim arzusunu ortaya koydu. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisi oldu. Ancak halkın bu iradesi bastırılmak isteniyor” ifadelerini kullandı. Ekrem İmamoğlu’na yönelik açılan davaları ve tutuklanan belediye başkanlarını da hatırlatan Gökmen, “Bu mücadele milletin mücadelesidir, sonunda halk kazanacaktır” dedi.
Gökmen’in ardından söz alan AK Parti Tuzla ve İBB Meclis Üyesi Murat Kant, hem CHP’ye hem de kamuoyuna çağrıda bulunarak süreci daha şeffaf ve sağduyulu yürütme çağrısında bulundu. Kant konuşmasında şunları söyledi:
“Tutuklu belediye başkanlarına karşı anayasanın ve hukukun belirlediği çerçevede süreç ilerliyor. Ancak çok yoğun bir nefret dili ve siyasi gerilim yaratılıyor. Sanki sadece CHP’li belediyelere yönelik işlem yapılıyormuş gibi bir algı oluşturuluyor. Bu doğru değil. İçişleri Bakanlığı 2024’te 176 belediyeye soruşturma açtı: AK Parti 59, CHP 58, MHP 21, İYİ Parti 7, HDP 10. Yani bu sadece siyasi bir operasyon değil.”
Son günlerde gündemi meşgul eden Tuzla Halk Plajı konusuna da değinen Kant, konuya dair sosyal medyada oluşturulan algıya karşı kamuoyunu bilgilendirdi.
“Geçtiğimiz yıl mayıs ayında Çevre Bakanlığı bu alanın kiralanmasına onay verdi. Belediye bunu bilmesine rağmen plajı açtı. Bu yıl bakanlığın kiralama duyurusu yapmasıyla sosyal medyada aynı içerikte yüzlerce paylaşım ve haber servis edildi. Bu, planlı bir algı çalışmasıydı. Ancak biz ilçe başkanımızla süreci yakından takip ettik. Halkımızın tepkisini gördük ve nihayetinde kiralama iptal edildi. Bu başarıda Çevre Bakanlığı’mızın, ilçe başkanlığımızın ve meclis üyelerimizin katkısı büyüktür.”
Ancak bu açıklamalara CHP cephesinden sert yanıt geldi. CHP Grup Başkanvekili Ali Ekber Kızılkan, plajın halka kapatılmak istenmesini kabul etmediklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Sayın ilçe başkanınız çıkıp ‘bakanımıza rica ettik, biz çözdük’ diyor. Eğer işler ricayla çözülüyorsa, o zaman 15 yıldır çözülmeyen TOKİ planlarını da neden çözmediniz? Tuzla’daki emsal, mezarlık gibi sorunlar da vatandaşın gündeminde. Bunlar için neden rica etmiyorsunuz?”
Kızılkan, kiralama sürecinin belgeleriyle ortada olduğunu, plajın bir sitenin “arka bahçesi”ne dönüştürüldüğünü ve bu uygulamanın kıyı kanununa aykırı olduğunu ifade etti:
“3621 sayılı Kıyı Kanunu açıkça ‘kıyılar halkındır, serbestçe kullanılmalıdır’ diyor. Belediyemiz konuyu fark ettiğinde kamuoyuyla paylaştı ve hukuki başvuru yaptı. Süreç bu şekilde işledi. Sonrasında birileri çıkıp ‘biz iptal ettirdik’ diyerek kahramanlık hikâyesi yazmaya çalışıyor. Bu bir tiyatrodur. Kimse halkın tepkisini sahiplenmesin. Tuzla Plajı’nı yine halkımıza teslim ettik ve bu konuda mücadelemiz sürecek.”
Toplantının ilerleyen bölümünde Belediye Başkanvekili Gökhan Can ile AK Parti’li Murat Kant arasında, tutuklu belediye başkanları konusunda kısa süreli bir sözlü tartışma da yaşandı.
Meclis oturumu, gündemdeki siyasi tartışmalara rağmen toplamda 16 maddenin oy birliğiyle kabul edilmesiyle sona erdi.
COMMENTS