KÜÇÜK İŞLETMELERİN BÜYÜK RİSKİ: MARKA HAKKI İHLÂLLERİ

HomeYAZARLARDergi

KÜÇÜK İŞLETMELERİN BÜYÜK RİSKİ: MARKA HAKKI İHLÂLLERİ

Yeni bir işletme kurarken isme karar vermek, logoyu seçmek ve tabelayı asmak çoğu zaman heyecanın en büyük parçasıdır. Ancak bu yaratıcı sürecin arka

AİLE VE SINAV KAYGISI
Sağlıklı Gülüşler için Ağız ve Diş Sağlığı Hijyeni
Dijital Dünyada Finansal Güvenlik: Kişisel Bilgileriniz ve Bankaların Sorumluluğu

Yeni bir işletme kurarken isme karar vermek, logoyu seçmek ve tabelayı asmak çoğu
zaman heyecanın en büyük parçasıdır. Ancak bu yaratıcı sürecin arka planında çoğu
küçük işletmenin atladığı çok kritik bir detay var: marka tescili. “Zaten başka kim bu
ismi düşünecek ki?” diyerek kullanılan pek çok marka ismi, aslında başka biri tarafından
çoktan sahiplenilmiş olabilir. Ve işte o zaman, yıllar süren emeğinizin, kurumsal
kimliğinizin ve müşteri sadakatinizin bir başkasının elinde hukuki avantaja dönüşmesi
işten bile değildir.

Bundan 15-20 yıl öncesine kadar ‘yaptımoldu’ gibi bir marka yaratma zihniyeti vardı. Sosyal medyanın bu kadar yoğun kullanılmadığı dönemlerde araştırma yapmadan kullanılan markalar, uzunyıllar gözden uzak kalıp yaşamını sürdürebiliyordu.

Ama artık durum böyle değil. 21 yıldır reklam sektöründeyim. Ayrıca 15 yıldır da kendi reklam ajansımı işletiyorum.Bu süreçte karşılaştığım hatalar, güncel dolandırıcılık hikâyeleri ve doğru yöntemler hakkında daha basit bir anlatımla sizlere yol göstermek istiyorum.

EN ZOR ADIM İSİM BELİRLEME SÜRECİ

Yeni bir marka yaratmak, girişimciler için çok heyecan verici bir süreç. Özellikle ilk girişimiyse. Çoğu kişi için bu süreci çocuklarına isim koymaktan daha zor olarak tanımlayabilirim. Çünkü hem benzersiz, hem kusursuz olmalı. Gel gelelim, bu her girişimcinin üstlenebileceği bir süreç değil. Bunun için doğru bir marka araştırması, sektör-isim uyumu ve en önemlisi bir hikâyeyle tamamlanması gerekiyor.

HERKESE BİLİRKİŞİ MUAMELESİ YAPMAYIN ÖZELLİKLE MALİ MÜŞAVİRLERE

Bir girişimcinin en büyük hatası, marka rotasını çizerken yanlış yerden yola çıkması oluyor. Genelde girişimcilerimizin ilk tanıştığı kişiler mali müşavirler oluyor. Kafalarındaki ismi genelde onlarla paylaşıyorlar. Bugüne kadar isim önerisinde bulunan mali müşavir görmedim ama uygunluk konusunda fikir yürüten ve girişimcileri hataya düşüren mali müşavirler ile karşılaştım. Bunun sebebi de marka kontrolü ile şirket ismi kontrolünü aynı görmeleri. Burada sizi uyarmam gereken husus şudur: “Şirket tescili için uygun olan isim, marka için uygun olmayabilir.” Vergi mükellefi olmak ile marka sahibi olmak farklı şeylerdir.

Ayrıca şirket ismi ile marka ismi aynı olmayabilir. Açıkçası benim için şirket isimleri, marka kadar önemli değil. Bir şirket birden fazla markaya da sahip olabilir. Bu sebeblerden ötürü marka konusunda yardımcınız marka yetkinliği olan reklam ajansları ve patent vekilleridir.

GÖRÜŞ ALMADAN BİR İSME BAĞLANMAYIN

Genel olarak yaşanan büyük sıkıntılardan birisi de bilmeden tescilli bir markaya odaklanmış girişimciyi bu fikrinden uzaklaştırmak ve yeni bir markayla bağ kurmasını sağlamak oluyor. Genelde
girişimciler, isimlerini kendi kafasında, arkadaş ya da aile ortamındaki sohbetlerde belirliyor. Bu sohbetlerde ortaya çıkan ve bağlandığınız isim genellikle tescilli bir marka çıkıyor. Unutmayın, sizin düşündüğünüzü düşünmüş olabilecek insanlar da var.

“ALAN ADI BOŞTA, BÖYLE BİR İŞLETME YOK” DÜŞÜNCESİ

Girişimciler buna nasıl alıştı bilmiyorum ama domain tescilinden marka kontrol etme gibi bir salgın hastalık mevcut. Örneğin xcaferestoran.com boş, böyle bir işletme de mevcut değil diyerek marka belirleyebiliyorlar. Gel gelelim bir marka, başka bir girişimci tarafından tescillenip rafta tutuluyor olabilir. Ya da benzerlikten gol yiyebilirsiniz. Örneğin ahmetyapi.com boş olabilir ama Ahmet İnşaat diye bir firma vardır. Sizin marka tescili almanıza engel olabilir.

YÜZÜNÜZE VURABİLECEK GERÇEKLER

Birçok küçük işletme, faaliyet gösterdiği sektörde başka bir firma ile aynı ya da
benzer ismi kullandığının farkında bile olmadan büyümeye devam ediyor. Ta ki bir gün posta kutusunda resmi bir ihtarname bulana kadar… Marka hakkı ihlalinde bulunan bir işletme; önce kullanımı durdurma çağrısı alır, ardından dava açılabilir. Bu süreçte tabela, sosyal medya hesapları, web sitesi, kartvizitler, menüler ve hatta şirketin ticaret unvanı bile değiştirilmeye zorlanabilir. Üstelik bu sadece prestij kaybı değil; reklam bütçesi, kurumsal kimlik çalışmaları ve müşteri sadakati gibi yılların emeği de sıfırlanmış olur. Bazı durumlarda tazminat ödeme yükümlülüğü bile doğabilir. Geçmişte bir işletmeye açılan isim benzerliğinden dolayı ‘yoksun kalınan
kazanç’ davasına şahit olmuştum. Bu durumlarda hakim, ismi kullandığınız süre boyunca kazandığınız paranın bellibir yüzdesini tazminat olarak ödemenize hükmedebiliyor.

ŞARK KURNAZLIKLARINA GİRMEYİN, HARF OYUNLARI TEHLİKELİ OLABİLİR

İsmin sonuna eklediğiniz bir harf, eğer anlamı ya da ses benzerliğini bozmuyorsa bu sizin özgün bir marka yarattığınızı göstermez. Markanın sonuna kelime eklemeniz riski ortadan kaldırmaz. Marka sahiplerinin itiraz hakkı mevcuttur. Yani örneğin ‘slay’ diye bir markayı ‘slayy’ ya da ‘slay cafe’ olarak taklit edebileceğiniz anlamına gelmez.

PATENT BAŞVURUSU SONRASI DOLANDIRICILARA DİKKAT

Son zamanlarda patent başvurusunu yaptığımız firmalara, patentin çıkmasına 1 hafta kala, dolandırıcılar tarafından telefon açılıyor. Türk Patent Kurumu’ndan aradıklarını söyleyip, tescil belgesi için faturalarını göndereceklerini ve ödeme yapması gerektiği söyleniyor.

Bu gibi bir durumla karşılaşırsanız, reklam ajansınızı ya da patent vekilinizi bilgilendirin. Patent süreci boyunca ne itiraz için, ne de marka tescili için Türk Patent Kurumu kimseyle telefonla iletişime geçmez.

MARKA YARATIRKEN NASIL BİR YOL İZLENMELİ?

• Bulduğunuz isme güveniyorsanız, mutlaka araştırmasını Türk Patent Kurumu üzerinden yapın. Çoğu girişimci kendi markasını kendi yaratır. Anlattığımızolumsuzluklar sizi doğru fikirden de
uzaklaştırmasın.

• Marka tescili konusunda mutlaka alanında uzman patent vekilleri ile çalışın. Ben özellikle yaklaşık 10 yıldır, aynı zamanda fikri sinai haklar avukatı olan bir patent vekili ile çalışıyorum. Marka itirazlarına savunma yaparken diğer patent vekillerinden bir adım önde oluyor.

• Acele etmeyin, iyi düşünün ve en doğru kararı vermeye çalışın.

• Marka ve reklam ajanslarıylaçalışmaktan çekinmeyin, sizi mahçup etmezler. Hem araştırma, hem dedoğru ismi bulma konusunda, kapısını çalabileceğiniz en doğru kuruluşlardır.

• Markayla birlikte bir hikâye yaratın. Markayla uyumlu sloganlarınız olsun.

• Birden fazla sınıfta patent alın. Örneğin bir kafe açıyorsanız, yarın, bu kahveyi paketleyip satabilmek için üretim sınıfını da alın. İnternet satışları ve reklam kampanyaları için de sınıf başvurusu yapın.

• Tescil başvurusunu yapmadan, ismi açığa çıkarmayın, sosyal medya hesaplarını paylaşmayın,işletmenize tabela ya da afiş asmayın.

COMMENTS